Çeviri, şiirin asıl ruhunu yansıtmaz. Hatta çevirinin şiiri öldürdüğü denir. Şêrko Bêkes'in Belge Yayınları'nca, gazeteci-yazar Sirwan Rahim'in önsözü ile "Güneyden Şiir Yağmuru" adıyla Türkçeye çevrilmiş şiir kitabını da bu önyargıyla okumaya başladım. Daha önce Kürtçenin Soranî lehçesinde dinlediğim Bêkes'in şiirlerinin çevirisinin aynı tadı vermeyeceğini biliyordum.
Onun Türkçeye çevrilen şiirlerinin Soranî lehçesini düşünmek için, bu lehçeyi tam bilmek de gerekmiyor. Ki kitabı okurken Soranî'nin şiirsel akışkanlığını düşünmek bile, şiirlerin aslını okumak kadar zevk veriyor. Ancak aslın yerini hiçbir şey tutamayacağı için Şêrko Bêkes'in Soranî şiirlerini okumakta fayda var.
Şêrko Bêkes gibi Silêmanî doğumlu olan Sirwan Rahim, Soranî'nin yanı sıra Kurmancî, Türkçe, Almanca ve İngilizce de bilmesi, çevirilen şiirlerde anlam kaymasını yok denecek kadar azaltmış. 1940 doğumlu Bêkes, kendi tabiri ile 'çocukluğundan beri' şiir ile yaşar. Babası Fayeg (Faik) Bêkes, 1900'lü yılların önemli Kürt şairlerindendir. Fayeg'in onlarca şiiri, hala şarkı ve marş olarak söyleniyor. Ve oğlu Şêrko Bêkes de, 8 yaşından günümüze kadar aralıksız olarak Kürt edebiyatına, özellikle de şiirine katkı sunmaya devam ediyor. Şiir yanında öykü ve tiyatro alanlarında toplam 41 esere imza atmış olan Şêrko Bêkes'in kitapları Türkçe yanı sıra İngilizce, Arapça, Farsça, İtalyanca, Almanca ve Flamanca gibi çok sayıda dile çevrildi.
Eserleri yıllardan beri sınırları aşsa da, Şêrko Bêkes her şeyden önemlisi kendi dili ile halkına ulaşmayı en önemli görev sayıyor. Halen de Silêmanî'deki çarşının bir pasajın ikinci katında, ilerlemiş yaşına rağmen Serdem Yayın ve Dağıtım Evi'nde kendisi ile birlikte Silêmanîli genç Kürt edebiyatçı ve şairlerinin kitaplarının basımı ve dağıtımı ile ilgileniyor. Şiir ve edebiyat, onun yaşamının tümünü kapsıyor. Öyle ki günlük konuşmalarını yaparken yenir bir şiirini mi okuyor, havadan sudan mı söz ediyor, anlamak bir hayli zor...
Bêkes'in şiirlerinin ana temasını, doğa ve özgürlük oluşturuyor. Ayrıca peşmergelik yaptığı yıllarda devrim ve direniş üzerine de çok sayıda şiir yazdı. Edebiyat, özellikle de şiir dili olarak Kürtçe'nin Soranî lehçesinin yanı sıra Kurmancî lehçesini de çok iyi kullanan Bêkes'in şiirlerinde kullandığı dil ve tarzda, etkilendiği Kürt şairlerinden sıyrılarak kendi stilini yaratıyor.
"Güneyden Şiir Yağmuru" kitabında Bêkes'in kendi stilini en iyi yansıttığı uzun baladlarından Derbendî Pepûle (Kelebek Boğazı) ile birlikte 140 şiiri bulunuyor. Binlerce şiiri arasından seçilen bu şiirlerde doğa ve özgürlük yanı sıra, özellikle de aşk ve yurtseverlik temalı eserleri bulmak mümkün. Ülkesinde yaşanan Enfal ve Halepçe katliamlarını annesinin ağzından
"ah tanrım ah
ne zaman
kürdistanı da ziyaret edeceksin"
diye bir yandan sorgularken, (Kürtler ve Tanrı bir birine benziyorlar; ikisi de ortaksız ve kimsesiz) katliama tanık olanların hislerine tercüman oluyor.
Seçkideki en yalın şiiri ise, hiç şüphesiz "Ayrılmak":
Eğer
gülü biçerlerse
dört mevsimimden
bir mevsimim ölür
eğer sevgiyi çıkarırlarsa
iki mevsimim ölür
eğer ekmeği çıkarırlarsa
üçü ölür
ama eğer özgürlüğü çıkarırlarsa
yılım ölür.
ve bende ölürüm
Bu mısralar ile aynı zamanda şiirlerindeki öncelikleri görmek mümkün. "Güneyden Şiir Yağmuru" kitabında Kak Şêrko'nun şiirlerini Türkçe okurken, arka fonda Soranî'nin şiirsel tınısını duyumsamak, onun şiirlerinin verdiği hazzı muazzam artıracaktır.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi
* * *
Bajar
'Îro tenê di navbera du saetan de
li nav sînga bajarê min pêncî çem xeniqandin'
Qudis wisa got.
'Îro tenê di nav yek saetê de
di nav serê bajarê min de
sed stêrkên min serjê kirin.'
Hîva şeva ezmanê Santîago wiha ji min re got.
'Îro tenê di nav nîv saetê de
li ser kevirê reş î pişta min
mêjiyê gelek mirovên min perçiqandin.'
Hespekî reş î bijsor ê Afrîkaî wiha ji min re got.
Min jî got;
'Birano!
Tenê cudahiya navbera me ev e
Bajarê min wisa kuştin ku, deqîqe jî pê nehisiya.'
Şêrko Bêkes