Gönlüm Seninle Hoş
Birinin ormanda oturması
Yirmi dört saat dilberinin gözlerine bakması
Ve yarin boyuna cemaline durmadan bakması gibi
Gönlüm seninle hoş
Gecelerin baş ağrısından
Derin uykulardan uyanıp
Coşkulu bir yürekle
Siyamend û Xecê yıldızına bakar gibi
Gönlüm seninle hoş
Susuzluktan kurumuş boğazımla
Yaz sıcağında, suya doğru yürüyor
Buz gibi suyu içime akıtıyormuş gibi
Gönlüm seninle hoş
Yar için
Dağların doruklarına tırmanan
Otuz iki dişini Şirin'in uğruna çektiren Ferhat gibi
Gönlüm seninle hoş
Bir annenin çocuğunu
Doğduğu günden on dört yaşına dek
Kaybedip tekrar bulması gibi
Gönlüm seninle hoş
Denizlerin üzerinden ilk defa uçan
Yavrularına doğru giden bir kuş gibi
Sanki öte tarafta beni bekliyorsun gibi
Gönlüm seninle hoş
Baharın ilk ışıklarını
Yanık Mardin üzerine vurması
Tarih sahibi Diyarbakır'ın yanında, onurlu
Mem û Zîn aşkı ile Birca Belek gibi
Gönlüm seninle hoş
Bütün yara ve acıların
Tor'da Serhat ve güzel yaylalarda ilaç bulması
Alaca nakışla dört nala dağlara vuruyormuşsun gibi
Gönlüm seninle hoş
Yirmi milyon çiçekli bir şenlik
Dört bin yıl eski bir zahire
Gün, ay ve rengarenk yıldızlarla süslenmiş gibi
Gönlüm seninle hoş
Derwêş M. Ferho (d.1961)
Çeviren: Metin Aksoy