Ana Sayfa »
cirok
,
edebiyat
,
hüner
,
kürt dili
,
kürt edebiyatı
,
peynuz
,
pirtuk
,
şano
,
yazar
» Kürt dilinin standartlaşması..
Kürt dilinin standartlaşması..
Unknown 17 Ağustos 2013 Cumartesi 19:00
Kürt dilinin standartlaşması..
Kürt dilinin standartlaşması Kürtlerin bir bölümünün zararına olmamalı
Kürtçe'nin içinde bulunduğu durum sadece Türkiye'de değil Irak'ın Federe Kürdistan Bölgesi'nde de merak konusu. Özellikle Kürtçe'nin Kurmancî lehçesine ilişkin uygulanmak istenen politikalar konuyu daha aktüel kılıyor. Bu hafta bu konu ile ilgili bir kurum olarak Akademiya Kurdî (Kürt Dil Akademisi) Meclis Üyesi Dr. Muhsin Huseyin ile bir röportaj yaptık. Dr. Huseyin hem bu konu ile ilgili hem de Akademi'nin çalışmaları ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Aynı zamanda Akademiya Kurdî'nin çıkardığı Akademi Dergisi'nin editörü de olan Dr. Huseyin, konu ile ilgili sorularımıza yanıt verdi.
Öncellikle kurumunuzu okurlarımıza tanıtabilir misiniz?
11 Mart 1970'te imzalanan otonomi anlaşmasıyla aynı yılda Kürt dili ile ilgili bilimsel çalışmaları yürütmek için bir grup Kürt aydını tarafından Bağdat'ta Korî Zanyarî Kurd (Kürt Bilim Akademisi) kuruldu. 1991 yılındaki ayaklanmadan sonra Kürdistan bölgesinde Federal Kürdistan Parlamentosu kuruldu, bundan sonra Kürt dili ile ilgili bilimsel çalışma yürütecek bir kuruma da ihtiyaç duyuldu. Her ne kedar Korî Zanyarî Kurd'un asıl merkezi 1991 yılına kadar Bağdat'ta kalmışsa da 1997 yılında Kürdistan Federal Parlementosu 37 sayılı kanunu çıkararak bu kurumu bölgede yasal bir statüye kavuşturdu. Bu dönemde Korî Zanyarî Kurdistan adıyla faaliyet yürüten kurumun başkanlığını Dr. Kurdistan Mukriyanî yapıyordu. 2005 yılında kurumun adı Kürtçe Akademisi olarak değiştirilerek başkanlığına da Dr. Şefik Kazaz getirildi.
Kürtçe standart dil meselesi yıllardır tartışılıyor. Bir kesim Kurmancî lehçesi ve Latin harflerinin temel alınmasını savunurken, başka bir kesim ise Kürdistan bölgesinde kitapların önemli bir kısmı Arap harfleriyle Sorani lehçesinde basıldığı için Sorani lehçesinin temel alınmasını ve Arap harflerinden uyarlanan Kürtçe alfabe olmasını istiyor. Sizin konu ile ilgili görüşünüz nedir?
Kürtler üç alfabe; Latin, Arap ve Kiril alfabelerini kullanıyor, Kürtçe'nin birkaç lehçesi mevcut. Kürtler Ortadoğu'nun birçok ülkesine ve dünyanın birçok yerine dağıldıkları için standart bir dil oluşturmak çok kolay değil. Şimdi Kürtlerin kullandığı birçok lehçe mevcut, Kuzey, Güneybatı ve Kafkas Kürtleri'nin tamamı Kurmancî lehçesini konuşuyor. Bunun yanında Güney ve Doğu Kürtleri'nin bir kısmı da bu lehçeyi konuşuyor. Sorani lehçesi ise Doğu ve Güney Kürtlerinin çoğunluğu tarafından konuşulan bir lehçe. Kurmancî lehçesini konuşan Kürtlerin büyük bir çoğunluğu Latin harfleriyle yazarken, Sorani konuşanlar ise Arap harflerini kullanıyor. Bu koşullar standart bir dil ve ortak bir alfabe kullanmayı zorlaştırıyor.
1934 yılında Sovyetler Birliği'nde toplanan Kürtler, Kürtlerin büyük çoğunluğu bu lehçeyi konuştuğu için Kurmancî lehçesinin, 1974 yılında ise Irak Kürtleri Soranî lehçesinin ortak dil olmasını karar altına aldılar ancak bu her iki karar da hayata geçirilemedi. En son 56 aydın bir araya gelerek Soranî lehçesinin standart dil olmasını talep eden bir metni imzaladılar. Siz bu konuda neler söyleceksiniz?
Kürt dilinin standartlaştırılması Kürt ulusunun kendi eliyle olmalı. Eğer Kürdistan Bölgesel Hükümeti Kürt dilinin standartlaştırılması Kürtlerin bir kısmının zararına olacak şekilde hayata geçirmek istiyorsa, bundan vazgeçmelidir. Bu konunun bir süre daha zamana bırakılması en doğrusudur. Kürt dilinin standartlaştırılması kolay bir iş değildir, bunun için bilimsel ve ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunun için de zamana ihtiyaç var.
Hewlêr, Süleymaniye ve Duhok sokaklarında gezdiğimizde tabela ve afişlerin büyük bölümünün Kürtçe dışındaki dillerde olduğu göze çarpıyor. Durum Kürt diline zarar vermiyor mu sizce?
Dünya'da birçok ülkede aynı durum var, işyerlerinin üzerinde yabancı dillerde tanıtım yapılır, birçok işyerinin ismi de resmi dilde değildir, bence doğal bir şey, bunun Kürt diline zarar vereceğini sanmıyorum.
Bildiğimiz kadarıyla siz aynı zamanda Akademiya Kurdî'nin çıkardığı 'Akademi' dergisinin de editörlerindensiniz, dergi ile ilgili neler söylebilirsiniz?
Akademi dergisi aylık olarak çıkan bir dergi. Derginin amacı Kürt dilinin geliştirilmesidir. Bu amaçla Kürt dili ve kültürü ile ilgili birçok araştırma yapılıyor ve bunlar dergide yayınlanıyor. Kürdistan'daki Selaheddin Üniversitesi, Duhok Üniversitesi de bu dergiyi resmi olarak akademik bir dergi olarak kabul ediyor. Her ne kadar dergi Arap ve Latin harleriyle Sorani ve Kurmanci yazılara ağırlık verse de Kirmancki ve Hewrami gibi diğer Kürt lehçeleriyle ilgili yazılara da yer veriyor.
Son olarak Kürtçe imla ile igili bir soru sormak istiyorum. Sizce Kürt dili ister Latin harfleriyle olsun, ister Arap harfleriyle olsun, imlaya ilişkin sorunlarını tamamen çözmüş bir dil mi?
Her ne kadar Kürt dili ve onun standartlaştırılması ile ilgili birçok çalışma yapılmışsa da bu çalışmalar yeterli değil. Ne yazık ki Kürtçe imla konusunda h‰l‰ önemli sorunlar mevcut, daha iyi mükemmel bir imla için daha fazla bilimsel çalışmalara ihtiyaç var.
Kürt dilinin standartlaşması Kürtlerin bir bölümünün zararına olmamalı
Kürtçe'nin içinde bulunduğu durum sadece Türkiye'de değil Irak'ın Federe Kürdistan Bölgesi'nde de merak konusu. Özellikle Kürtçe'nin Kurmancî lehçesine ilişkin uygulanmak istenen politikalar konuyu daha aktüel kılıyor. Bu hafta bu konu ile ilgili bir kurum olarak Akademiya Kurdî (Kürt Dil Akademisi) Meclis Üyesi Dr. Muhsin Huseyin ile bir röportaj yaptık. Dr. Huseyin hem bu konu ile ilgili hem de Akademi'nin çalışmaları ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Aynı zamanda Akademiya Kurdî'nin çıkardığı Akademi Dergisi'nin editörü de olan Dr. Huseyin, konu ile ilgili sorularımıza yanıt verdi.
Öncellikle kurumunuzu okurlarımıza tanıtabilir misiniz?
11 Mart 1970'te imzalanan otonomi anlaşmasıyla aynı yılda Kürt dili ile ilgili bilimsel çalışmaları yürütmek için bir grup Kürt aydını tarafından Bağdat'ta Korî Zanyarî Kurd (Kürt Bilim Akademisi) kuruldu. 1991 yılındaki ayaklanmadan sonra Kürdistan bölgesinde Federal Kürdistan Parlamentosu kuruldu, bundan sonra Kürt dili ile ilgili bilimsel çalışma yürütecek bir kuruma da ihtiyaç duyuldu. Her ne kedar Korî Zanyarî Kurd'un asıl merkezi 1991 yılına kadar Bağdat'ta kalmışsa da 1997 yılında Kürdistan Federal Parlementosu 37 sayılı kanunu çıkararak bu kurumu bölgede yasal bir statüye kavuşturdu. Bu dönemde Korî Zanyarî Kurdistan adıyla faaliyet yürüten kurumun başkanlığını Dr. Kurdistan Mukriyanî yapıyordu. 2005 yılında kurumun adı Kürtçe Akademisi olarak değiştirilerek başkanlığına da Dr. Şefik Kazaz getirildi.
Kürtçe standart dil meselesi yıllardır tartışılıyor. Bir kesim Kurmancî lehçesi ve Latin harflerinin temel alınmasını savunurken, başka bir kesim ise Kürdistan bölgesinde kitapların önemli bir kısmı Arap harfleriyle Sorani lehçesinde basıldığı için Sorani lehçesinin temel alınmasını ve Arap harflerinden uyarlanan Kürtçe alfabe olmasını istiyor. Sizin konu ile ilgili görüşünüz nedir?
Kürtler üç alfabe; Latin, Arap ve Kiril alfabelerini kullanıyor, Kürtçe'nin birkaç lehçesi mevcut. Kürtler Ortadoğu'nun birçok ülkesine ve dünyanın birçok yerine dağıldıkları için standart bir dil oluşturmak çok kolay değil. Şimdi Kürtlerin kullandığı birçok lehçe mevcut, Kuzey, Güneybatı ve Kafkas Kürtleri'nin tamamı Kurmancî lehçesini konuşuyor. Bunun yanında Güney ve Doğu Kürtleri'nin bir kısmı da bu lehçeyi konuşuyor. Sorani lehçesi ise Doğu ve Güney Kürtlerinin çoğunluğu tarafından konuşulan bir lehçe. Kurmancî lehçesini konuşan Kürtlerin büyük bir çoğunluğu Latin harfleriyle yazarken, Sorani konuşanlar ise Arap harflerini kullanıyor. Bu koşullar standart bir dil ve ortak bir alfabe kullanmayı zorlaştırıyor.
1934 yılında Sovyetler Birliği'nde toplanan Kürtler, Kürtlerin büyük çoğunluğu bu lehçeyi konuştuğu için Kurmancî lehçesinin, 1974 yılında ise Irak Kürtleri Soranî lehçesinin ortak dil olmasını karar altına aldılar ancak bu her iki karar da hayata geçirilemedi. En son 56 aydın bir araya gelerek Soranî lehçesinin standart dil olmasını talep eden bir metni imzaladılar. Siz bu konuda neler söyleceksiniz?
Kürt dilinin standartlaştırılması Kürt ulusunun kendi eliyle olmalı. Eğer Kürdistan Bölgesel Hükümeti Kürt dilinin standartlaştırılması Kürtlerin bir kısmının zararına olacak şekilde hayata geçirmek istiyorsa, bundan vazgeçmelidir. Bu konunun bir süre daha zamana bırakılması en doğrusudur. Kürt dilinin standartlaştırılması kolay bir iş değildir, bunun için bilimsel ve ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunun için de zamana ihtiyaç var.
Hewlêr, Süleymaniye ve Duhok sokaklarında gezdiğimizde tabela ve afişlerin büyük bölümünün Kürtçe dışındaki dillerde olduğu göze çarpıyor. Durum Kürt diline zarar vermiyor mu sizce?
Dünya'da birçok ülkede aynı durum var, işyerlerinin üzerinde yabancı dillerde tanıtım yapılır, birçok işyerinin ismi de resmi dilde değildir, bence doğal bir şey, bunun Kürt diline zarar vereceğini sanmıyorum.
Bildiğimiz kadarıyla siz aynı zamanda Akademiya Kurdî'nin çıkardığı 'Akademi' dergisinin de editörlerindensiniz, dergi ile ilgili neler söylebilirsiniz?
Akademi dergisi aylık olarak çıkan bir dergi. Derginin amacı Kürt dilinin geliştirilmesidir. Bu amaçla Kürt dili ve kültürü ile ilgili birçok araştırma yapılıyor ve bunlar dergide yayınlanıyor. Kürdistan'daki Selaheddin Üniversitesi, Duhok Üniversitesi de bu dergiyi resmi olarak akademik bir dergi olarak kabul ediyor. Her ne kadar dergi Arap ve Latin harleriyle Sorani ve Kurmanci yazılara ağırlık verse de Kirmancki ve Hewrami gibi diğer Kürt lehçeleriyle ilgili yazılara da yer veriyor.
Son olarak Kürtçe imla ile igili bir soru sormak istiyorum. Sizce Kürt dili ister Latin harfleriyle olsun, ister Arap harfleriyle olsun, imlaya ilişkin sorunlarını tamamen çözmüş bir dil mi?
Her ne kadar Kürt dili ve onun standartlaştırılması ile ilgili birçok çalışma yapılmışsa da bu çalışmalar yeterli değil. Ne yazık ki Kürtçe imla konusunda h‰l‰ önemli sorunlar mevcut, daha iyi mükemmel bir imla için daha fazla bilimsel çalışmalara ihtiyaç var.
SERBAZ SİYABEND
Benzer Başlıklar;
Dünyanın iklimi değişmedikçe , hiçbir kanun aklın adalet değirmeninde öğütülecek kadar; temiz, vicdani ve ahlaki değildir. Ozan Deniz Sarıtop