Güncel Başlıklar:

Kavalım - Celadet Elî Bedirxan

Unknown 2 Aralık 2014 Salı 00:18


 Kavalım

Şirin kavalım
Sabahın seherinde
Ve gün batımında
Yalnızların arkadaşı
Çoban ve âşıkların yoldaşı.
Sesin dertlilerin göz yaşını
Ayrılığın selâmını
Âşıkların ağlama ve hıçkırıklarını
Bana hatırlatıyor.
Kavalım sensin,
Yalnızların gam ve kederi!

Kavalımın sesi,
Dağ ve yüksek yaylalar
Çiçek ve fesleğenle çevrili pınarlar
Derin mağaralar ve yüksek tepeler
Senin dinleyicilerin!
Ve batı rüzgârlarının esintisi
Dolaştırıyor seni yaprakların arasında

Kavalım gel
Biz o doruklara yükselelim
Komşu olalım yaman rüzgârlara

Ve onların uğultusunun dostu
Sisli ve dumanlı olanların
Ve içinden haykıralım
Ve sesimizin ağıtı
Vadi ve derelere yayılsın
Ve aşağılardaki cansız toprakları
Sallasın;
Ve ışıldayan yedi renkli suyun dalgaları
İniltimizi duyursun
Diyarbakır ve Suruç ovasına
Ve yiğit Beraz diyarına
Ve kuzu sesleri
Tay kişnemeleriyle
Bize karşılık versin

Kavalım bak ve duy!
Gün battı,
Gece yıldızı parıldadı,
Boz dağların tümsekleri
Ve kızıl ve altın pelerinleri
Kıpkızıl
Ve gece sularının karanlık dalgaları
Ova ve vadilere
Kayalık ve tepelere kadar
Taşlık arazilerde
Taşlar gecenin yiğitlerini aldatıyor
Ve gecelerin sessizliğinde
Yiğitlerin ayak sesleri duyuluyor.

Kavalım
Haykır sesini!
Dünya, kundaktaki bebek gibi,
Düştü beşiğine
Sesini haykır, kavalım,
Ve dünyaya ninniler söyle,
Kederine son ver!

Kavalım sensin.
Yalnızların dert ortağı
Ve Doğuda
Dünyanın aydınlandığı
Uykudan uyandığı vakit,
Bize,
Serbestlik ve özgürlük şarkısını
Kürdistan'a
Mırıldan
Ve o şarkının sesi, öyle,
Güneşin en temiz ve parlak ve altın ışınları gibi
Yüreğimizde ve kulağımızda yankılansın
Kavalım,
Sensin, vatan âşıklarının hüznünü dağıtan.


Celadet Elî Bedirxan