Güncel Başlıklar:

Şimdi Olduğu Gibi

Unknown 12 Şubat 2014 Çarşamba 06:53



Şimdi olduğu gibi...

Kılıç sesinden sonra sessizlik.
Ahır sessiz, samanlık sessiz.
Anne, baba ve üç çocuk sessiz.
Avlu, köy ve etraf sessiz.

Ne kartal, ne kuş,
Ne hayvan, ne mahlukat,
Ne bir kadın ya da erkek,
Ne çocuk ya da yaşlı.

Dün, içinden seslerin geldiği, insan sıcağıyla dolu ev ve odalar,
Kadim ustaların elinden çıkma çeşme, dün akan,
Kara taşlardan yapılmış evler ve duvarlar,
Ceylan ve geyik avlarının yurdu olan ormanlar,
Kavil ve türkülerin sesiyle dolup taşan vadiler,
Kavil ve türkülerin sesiyle ısınan meclisler, divanlar,
Devir ve devran gören ak sakallı yaşlılar,
Olan biten hiçbir şeyden haberi olmayan çocuklar,
Her biri bir can, bir hayat sahibiydi dün,
Her biri bir ad, bir ecdat sahibiydi dün.

Yüzyıllardan beri tanıdık köy,
Köyün tanıdık mezarlığında gömülmüş atalar,
Ataların kendi eliyle diktiği tanıdık ağaçlar,
Ataların anılarıyla tanınan bağ ve bahçeler,
Hepsi tanıdık, baba, anne, kardeş, yeğen, arkadaş ve dostlar,
Düne kadar hep birlikte, işte güçte, tasada kederde,
Tanıdık bir hayat.

Hepsi şimdi yabancı bir sessizlikte,
Mezarlığın sessizliğinden daha derin,
denizlerin sessizliğinden daha yoğun,
Aydınlık bir sabahın rüzgârına karşı,
Kâh burada, kâh orada.

Kılıç darbesi ve ölümün mührü; sessizlik, kati sessizlik...

Ancak uzun sessizlikten sonra, bir mucize gibi,
bazen ince bir ses, hafif bir seda.
Kımıl’dan arta kalmış zayıf bir başak gibi,
Sele kapılmış bir köprüden arta kalmış sütundaki taş gibi,
Yuvasından düşmüş bir kuş yavrusu gibi,
Sürüsünden kopmuş, bir kasırganın girdabında
kaybolmuş sürüsünden ayrı düşmüş
kanadı kırık bir turna gibi.

Ve mucize; samanlıkta bir mucize,
İnsan kanıyla renk değiştirmiş samanın içinden ses,
Bir süt çocuğunun iniltisi
Ve annesinin derinden gelen iniltisi...

Bir ses, her şeyden sonra, yine bir ses...




Mehmed Uzun (d.1953, Siverek)
“Dicle’nin Sesi” adlı romandan
Çeviren: Muhsin Kızılkaya